Yatırım dünyasında başarılı olmak için Forex şirketi türleri arasındaki farkı anlamak önemlidir.
Pek çok broker kendilerini ECN brokerleri (A-Book modeli) olarak tanıtıyor, ancak işlem koşullarından Elektronik Haberleşme Ağı ile bağlantılı olmadıkları açıkça görülüyor.
Diğer aracı kurumlar ise aslında sıradan İşlem Masaları veya kitchen olarak adlandırılan bir modele sahip olmalarına rağmen kendilerini STP olarak tanıtıyorlar. Bununla birlikte, bir B-Book kitchen işletmesi her zaman bir dolandırıcılık değildir, bu nedenle etiketi yapıştırmak için acele etmeyin.
Bu makale farklı türdeki emir işleme modellerini ele almaktadır. A-Book ve B-Book modellerini, aralarındaki farkları ve B-Book'un neden her zaman kötü olmadığını anlatacağım. DD ve NDD brokerleri arasındaki farkı öğrenecek ve NDD emir işleme alt türleri (STP, ECN, DMA ve MTF) hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Umarım bu yazı güvenilir bir broker seçmenize yardımcı olur.
Bu makale şu konuları kapsamaktadır:
Ne tür Forex brokerleri ve emir yürütme modelleri mevcut?
Forex işlemlerinin nasıl yürütüldüğünü hiç düşündünüz mü? Yatırımcının bakış açısından oldukça basit görünüyor. Pozisyonu açmak için yalnızca butona tıklamanız yeterli; işlemin onayı ekranda görünür.
Peki bu işlemin karşı tarafı kim? İşlem gerçekten yapılıyor mu? İşlem yürütme hızını ne belirler?
A-Book ve B- Book modelleri olmak üzere iki tür broker çalışma modu vardır. Bu modeller müşteri emirlerini bankalararası forex piyasasına tamamen farklı şekillerde aktarmaktadır.
Ayrıca A-Book ve B-Book modelleri, alt türüne (MM, NDD, STP, ECN, DMA, MTF) bağlı olarak farklı emir yürütme teknolojilerini kullanır.
Buna ek olarak, farklı çalışma teknolojilerine de sahiptirler: ECN sistemleri ve MTF sistemleri.
Şimdi tüm bu karmaşık kısaltmaları ele alalım. Kolay olmayacak ama çok bilgilendirici olacak!
Müşteri emirlerini yönetmede A-Book ve B-Book modelleri
Bir işlemin gerçekleştirilebilmesi için Forex’te bir karşı tarafın bulunması gerekir. Birisi bir varlık satın alırsa, o zaman birisinin onu satması gerekir. A-Book ve B- Book modelleri karşı tarafa ve kaynağına göre farklılık göstermektedir:
- A-Book brokerleri alım satım emirlerini likidite sağlayıcısına iletir, o da bunları daha sonra bankalararası piyasaya yönlendirir. Brokerin kazancı, sabit bir işlem hacmi (genellikle 1 lot) veya spread üzerindeki bir fiyat farkıyla alınan komisyonlardır. Bu düzende broker yalnızca bir aracıdır; işlemin nihai karşı tarafı aynı zamanda bankalararası piyasada karşılıklı işlemleri olan bir yatırımcı veya bir likidite sağlayıcıdır.
- B-Book brokerleri müşterilerinin emirlerini şirket içinde işler ve piyasa yapıcı olarak hareket eder. Broker işlemleri dahili olarak yürüttüğü için harici likidite havuzu yoktur. B-Book modeline kitchen da denir ama her şey bu kadar basit değildir.
A-Book modelinde herhangi bir çıkar çatışması yoktur. Broker sadece finansal hizmetlerin sağlanmasında bir aracıdır. Böyle bir şirket, yatırımcının işlem hacmini ve cirosunu artırması durumunda fayda sağlayacaktır çünkü şirketin aldığı komisyon da artacaktır.
Broker, yatırımcının emrini yerine getiren karşı taraf olarak hareket ettiğinden, B-Book modeli genellikle dolandırıcılıkla ilişkilendiriliyor. Açıkçası bir çıkar çatışması ortaya çıkıyor; burada broker sadece aracı değil aynı zamanda karşı taraftır. Dolayısıyla şirket, terminalde piyasa dışı kotasyonlar belirleyebilir, MT4 eklenen yazılım aracılığıyla müşteri zarar durdur emirlerini görebiliyor ve platformun sunucu kısmındaki eklentiler ile durdurları tetikleyebiliyordu. Dolayısıyla böyle bir broker, yatırımcının para kaybetmesini sağlayacak her şeyi yapabilir.
Ancak birçok broker B-Book kullanıyor ve hatta bunu gizlemiyor. Mesele şu ki, müşteri emirlerini dış piyasaya getirmek için brokerlerin bir likidite sağlayıcısıyla (ve genellikle sadece bir tane de değil) sözleşme yapması, lisans alması, teknolojik destek sağlaması gerekiyor. Tüm bunlar, A-Book brokerin spreade eklenen yüksek kâr marjı pahasına telafi ettiği maliyetlerdir.
Yani A-Book brokeru maliyetler açısından B-Book broker ile rekabet edemez. Yatırımcılar ise tüm bu modelleri gerçekten anlamıyor, daha uygun koşulları tercih ediyor ve dolayısıyla bu tür kitchen’ların faaliyetlerini teşvik ediyor.
Önemli! Bir brokerin B-Book modelini kullanması, onun mutlaka bir kitchen olduğu anlamına gelmez (her ne kadar böyle bir olasılık yüksek olsa da). Bu, brokerin kendi platformunda küçük işlemleri gerçekleştirdiğini gösterebilir. Bunun aksine, büyük işlemler tek tek veya havuz halinde likidite sağlayıcıya ve daha sonra bankalar arası Forex piyasasına aktarılabilir. Bu, A-Book ve B-Book modellerinin bir çeşit melezidir. Böyle bir modele örnek olarak yüzde (B-Book) ve ECN (A- Book) hesaplarının birleşimi verilebilir. Broker işlemlerde karşı taraf olarak hareket etmediği için bu modelde çıkar çatışması yoktur.
Tamamen B-Book olan brokerler çok daha az güvenilirdir. Bankalararası işlem hacimleriyle karşılaştırıldığında broker platformunun dahili hacimleri çok küçüktür.
Büyük bir müşteri sistem içinde büyük bir emir verirse, brokerin ya karşı taraf olarak hareket etmesi ya da kaymaya izin vermesi gerekecektir. Bunların her ikisi de bir yatırımcıya iyi bir şey vaat etmeyen bir kitchen’ın özellikleridir. Bu nedenle tamamen B-Book olan brokerlerden uzak dursanız iyi olur.
Bu makalede Forex işlemleri işleme mekanizmaları, Piyasa Fiyatından ve Anında İşlem gibi emir yürütme türlerinin yanı sıra A-Book ve B- Book modelleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. A-Book modeline ve hibrit modele dayalı olarak bankalararası piyasaya işlem aktarma ilkelerini daha ayrıntılı olarak ele alacağım.
A-Book ve B-Book brokerleri nasıl çalışır?
1. B-Book brokerler: DD (İşlem Masası) ve MM (Piyasa Yapıcı) modelleri
İşlemin karşı tarafı, diğer müşterilerinden eşleşen bir emir bulmaya çalışan bir piyasa yapıcıdır (işlemci 1 lot satın almak isterse broker 1 lot satacak birini arar). Böyle bir emrin doldurulamaması durumunda piyasa yapıcı karşı taraf olarak hareket ederek çıkar çatışmasına yol açacaktır. Bu durumda işlemin zararı piyasa yapıcının kârına dönüşür. Yatırımcı kâr elde ederse piyasa yapıcı, emri likidite sağlayıcı olarak da adlandırılan likidite toplayıcıya yönlendirebilir.
DD brokerleri, piyasa yapıcılar, Dealing Desk (İşlem Masası) brokerleri – bunların hepsi, müşterinin işleminin karşı tarafı olan ve neredeyse tüm işlemleri kendi iç sistemiyle gerçekleştiren aynı karşı taraf anlamına gelir. İşlem Masası brokerleri müşteri için bir piyasa yaratır ve piyasa yapıcı olarak hizmet verir. Bir İşlem Masası kaldıracı değiştirebilir, spreadi değiştirebilir, fiyatların doğruluğunu etkileyebilir, kaymayı yapay olarak artırabilir, müşterinin emirlerini manipüle edebilir. Tam anlamda bir İşlem Masası bir kitchen’dır.
2. A-Book: NDD (İşlem Masası Olmayan) model
A-Books brokerleri müşterinin emirlerini bankalararası piyasaya iletir. Bir NDD brokeri, müşterilerinin işlemlerinin diğer tarafını üzerine almaz; iki tarafı birbirine bağlayan bir aracı görevi görür. Broker bir komisyon alır veya bir fiyat farkı koyar, bu da spreadi biraz artırır. Farklı bir şekilde anlatmak gerekirse:
- Broker, işlemleri bankalararası piyasaya aktarmıyorsa, kitchen’a benzetilebilecek bir İşlem Masasıdır. Böyle bir brokerin lisansı olsa bile önemli bir noktadır. B-Book lisansı, brokere müşterilerinin emirlerini sistem içinde yerine getirme hakkı verir. Elbette lisans, brokerin düzenleyici bir kurum tarafından kontrol edildiği anlamına gelir.
- Broker, müşterinin işlemlerini bankalararası piyasaya aktarıyorsa, aracı olarak hizmet veren ve A-Book modelini uygulayan bir NDD brokeridir. Bir brokerin A-Book lisansına sahip olması, düzenleyicinin tüm işlemlerin yazılım aracılığıyla bankalararası piyasaya aktarıldığını izlediği anlamına gelir.
Bankalararası piyasada yatırımcılar geleneksel olarak iki gruba ayrılır: Fiyat Veren ve Fiyat Alan. Fiyat Veren, piyasa teklifi oluşturan, yani emir veren kişidir (örneğin büyük bir kurumsal yatırımcı).
Fiyat Alan, Fiyat Verenin emrini yerine getiren kişidir. Diğer bir deyişle, Fiyat Veren, bankalararası piyasada lot cinsinden alım hacmini ve varlığı almaya/satmaya hazır olduğu fiyatı belirten bir emir verir. Emir Piyasa Derinliğine girer, Fiyat Alan kendisine en uygun emri (en iyi fiyat ve yeterli hacimde) kabul eder ve Fiyat Veren ile anlaşma yapar.
Piyasada çeşitli emir yürütme türleri mevcuttur.
2.1. Emir yürütme modeli NDD + STP (Kesintisiz İşleme)
Bu modeli kullanan şirketler, müşterilerinin emirlerini doğrudan bankalararası piyasaya erişimi olan likidite sağlayıcılarına yönlendirir. Fiyat Veren, bankalararası piyasaya emir gönderen likidite sağlayıcısıdır (büyük bir sermayeyle çalışan herhangi bir yatırımcı: bankalar, fonlar vb.). Yatırımcılar, Piyasa Derinliğinde likidite sağlayıcının fiyatlarını görür, broker aracılığıyla karşıt emirlerini gönderir ve tüm koşullar uygunsa emirler anında gerçekleştirilir.
Emir yürütme süreci:
- Yatırımcı (Fiyat Alan), bankalararası piyasada oluşan güncel fiyatı işlem platformunda görür (broker bunu teklif sağlayıcı aracılığıyla alır) ve emir verir.
- Broker, işlemcinin emrini likidite toplayıcıya iletir; bu kurum da tüm Fiyat Alanların emirlerini alır (toplar) ve bunları likidite sağlayıcısına yönlendirir.
- Bir karşı tarafın emirleri doldurması.
Bu modelde yatırımcılar işlemin bir tarafıdır. Diğeri ise büyük toplayıcılar (genellikle bankalar), broker yatırımcılar için bir aracıdır, toplayıcı ise brokerlerden emir toplayan bir katılımcıdır.
Her broker sınırsız sayıda toplayıcı ve likidite sağlayıcıyla çalışabilir. Ortaklığın şartları, emrin uygulanma hızına, spreadine ve komisyonuna bağlı olacaktır. Bu işleyişte örneklerle gösterilmesi daha kolay olan birçok kusur bulunur.
1. Bir brokerin iki karşı tarafı vardır (likidite sağlayıcılar). Biri, lot başına 15$ komisyonla 3 piplik bir spread sunuyor. Başka bir likidite sağlayıcısı 5 piplik bir spread sunuyor ve 10$ komisyon alıyor. Brokerlik sistemi, yatırımcıların tekliflerini finansal araçlar için en iyi fiyatlarla otomatik olarak sıralar. Yani broker önce komisyonu ödüyor ve burada bir sorun var. Cironun büyük kısmı daha dar bir spreadle likidite sağlayıcısına gidiyor, bu yüzden broker 5$ kaybediyor. Bu sorunu çözmek için broker, ilk likidite sağlayıcısının spreadine 2 piplik kâr marjı ekliyor ve böylece işlemleri karşı taraflar arasında eşit olarak dağıtıyor.
Böyle bir model bir yandan likidite sağlayıcılar arasındaki rekabeti teşvik ederek spreadi daraltıyor ve komisyon ücretlerini düşürüyor. Öte yandan yatırımcılar spreade eklenen kâr marjı nedeniyle en iyi fiyatı alamıyorlar. Diğer bir sorun ise likidite sağlayıcıların sunduğu hizmetlerin kalitesinin zaman içerisinde kötüleşmesidir. Emir yürütme kalitesi düşer, kaymalar ortaya çıkar.
Yatırımcı elbette her şey için brokeri suçlar. Bu nedenle broker, sağlayıcının bu tür hilelerini takip etmek için yazılım kullanmak zorunda kalır. Büyük bir aracı kurumun temsilcilerinin söylediğine göre bu uygulama "en yüksek Forex seviyelerinde" bile yaşanıyor. Bazen sağlayıcıyı sözleşmenin ihlali konusunda bilgilendirmek yeterli oluyor. Bazen de brokerler yeni bir sağlayıcı aramak zorunda kalıyor.
2. Bunun canlı bir örneği, tanınmış bir brokerin İngiltere'deki yan kuruluşunun STP modelini kullanması ve bunun sonucunda bir gün içinde iflas etmesidir. Temsilcinin çalışma planı şu şekildeydi: Bir yatırımcı MT'de bir pozisyon açar, broker aynı pozisyonu bir likidite sağlayıcıda (toplayıcı) açar. Yani broker, bağımsız bir teknik aracı olmak yerine, işlemin katılımcısı olarak hareket eder. Ve sonra bir noktada İsviçre Merkez Bankası frangı sabitledi. Yatırımcıların EUR/CHF çiftindeki uzun pozisyonları sadece bir gün içinde negatif bölgeye girdi. Buna göre brokerin pozisyonları zarar ederek nakit açığı yarattı. Hesapların ayrılmış olması nedeniyle yatırımcılar fonlarının yaklaşık %80'ini geri aldı ve broker iflas ilan etmek zorunda kaldı.
SNB'nin frangı avroya sabitlemesini kaldırmasının ardından çok sayıda iflas vakası yaşandı. Bu nedenle, bazı brokerler buna odaklanmaya devam etse de, bugün tam anlamıyla STP modeli nadiren kullanılıyor.
2.2. NDD + ECN (Elektronik Topluluk Ağı)
ECN modeli tüm yatırımcılara ve likidite sağlayıcılarına eşit haklar sağlar. STP modelinde koşullar büyük ölçüde yatırımcıya belirli bir sağlayıcı tarafından dayatılmıştır. ECN, herkesin piyasa likiditesini etkileyen Alış/Satış emirlerini verdiği bir tür platformdur.
ECN, işlemlerin doldurulma şekli açısından STP'den farklıdır. ECN modelinde yatırımcılar birbirleriyle al-sat yapabilirler. Bunun tersine, STP modelinde yatırımcı, belirli bir likidite sağlayıcısının (yalnızca brokerle anlaşması olan) teklifini eşleştirmek zorundadır.
ECN modelinde her bir yatırımcı hem Fiyat Veren hem de Fiyat Alan olarak hareket eder. STP modelinde yatırımcı, Piyasa Derinliği'nde yalnızca piyasa yapıcıların emirlerini görürken, ECN modelinde mevcut tüm emirler fiyat ve hacimlerle birlikte bulunur.
Referans. Piyasa Derinliği, satıcılar ve alıcılar tarafından o an için verilen emirlere ilişkin bilgileri yansıtan bir araçtır. Yatırımcı fiyatları ve emir hacimlerini görür ve bu da bir tür piyasa duyarlılığını akla getiriyor. 1. seviyedeki Piyasa Derinliği en iyi fiyatlara ilişkin verileri görüntüler. 2. seviyedeki Piyasa Derinliği, verilen tüm emirler hakkında eksiksiz bilgi sağlar.
Arz/talebi ve fiyatın ilerideki yönünü değerlendirmek için kullanılabilecek 2. seviye DOM yoksa, bir ECN brokeri ile iş yapmazsınız. En iyi ihtimalle bir STP, en kötü ihtimalle ise bir DD’dir (B-Book).
ECN emir yürütme modeli:
- Platformdaki yatırımcı, bankalararası piyasada oluşan güncel fiyatı görür ve pozisyon açar (emir oluşturur).
- Broker, emri ECN sistemine (ECN platformu) yatırımcının emri ve diğer yatırımcıların emirlerini hacimlerle birlikte izleyebileceği DOM'a iletir.
- Platform, emirleri fiyata göre otomatik olarak sıralar.
- Ağ içindeki likidite nedeniyle (platform, tüm likidite sağlayıcıları ve onların yatırımcılarını bir araya getirir, ancak STP modelinde durum böyle değildir), eşleşen emirler anında gerçekleştirilir. Emir yürütme hızı 40-100 milisaniye olabilir (500 ms, ECN piyasasındaki ortalama hızdır).
ECN modelinin STP'ye kıyasla avantajı katılımcı sayısıdır (hem yatırımcılar hem de likidite sağlayıcılar). Ne kadar çok katılımcı olursa, o kadar fazla likidite (işlem hacmi) olur ve spread de o kadar dar olur. Her katılımcı en iyi fiyatı teklif etmeye çalışır ve tüm yatırımcılar mevcut en iyi Alış/Satış fiyatını alır. EURUSD likiditesinin en yüksek olduğu anlarda spread sıfır civarında olabilir ancak kelimenin tam anlamıyla sıfır spread olamaz.
ECN sistemi, emirleri işlemek için teknolojik imkanlar sağlayan bir aracı olan başka bir piyasa katılımcısıdır. Broker kendi ECN sistemini oluşturabilir, ancak daha sonra nispeten az sayıda katılımcı olacağından bu anlamsız hale gelir.
2.3. NDD + ECN + STP hibrit yürütme modeli
A-Book hibrit forex broker modeli, büyük aracı kurumlar tarafından kullanılan işlemlerin yürütülmesi için teknolojik desteğin en yaygın yollarından biridir. ECN/STP brokerleri, her iki modeli önceliklendirmeden birleştiren, eşleşen bir işlem bulma hızına odaklanan brokerlerdir.
Ancak ECN/STP brokerleri, yatırımcıya Piyasanın Derinliği (likidite) hakkında bilgi vermedikleri için tam ECN brokerleri olarak adlandırılamaz. Hangi brokerle çalıştığınızı anlamak için Limit emri vermeniz ve bunun Piyasa Derinliğinde görüntülenmesi gerekir. Tam bir ECN brokeri bunu görünür hale getirmelidir.
2.4. DMA (Doğrudan piyasa erişimi) modeli
Doğrudan Piyasa Erişimi (DMA), brokerlerin bankalararası bir bankaya doğrudan erişim sunduğu ve Piyasa Derinliği formasyonuyla likidite sağlayıcılarına alım satım emirleri vermelerine olanak tanıyan bir tür işlem uygulamasıdır. Bu yürütme modeli, ECN ve STP modellerinin avantajlarını birleştirir.
İşlem yürütme teknolojisi:
- Platformdaki yatırımcı bankalararası piyasada oluşan güncel fiyatı görür ve emir verir.
- Broker, emri en iyi koşulları sunan likidite sağlayıcısına iletir. Alış/Satış emri ise anında gerçekleştirilir. Bekleyen bir emir ise, yatırımcının görebileceği Piyasa Derinliğinde görüntülenir.
Aradaki fark, ECN'nin tüm piyasa katılımcılarının emirlerinin toplandığı, sıralandığı ve yürütüldüğü sanal bir ağ olmasıdır. DMA, yatırımcıların emirlerinin likidite sağlayıcıları arasında dağıtıldığı STP'ye benzer.
Üç ana NDD modelinin ara karşılaştırmalı analizi (dış piyasaya emir aktarmadan DD ve B-Book modellerini dahil etmeyeceğim) aşağıdaki tabloda sunulmaktadır.
Parametre | STP | ECN | DMA |
Emir yürütme türü | Emir yürütme türü | Emir yürütme türü | Market Execution |
Spread türü | Sabit/Değişken | Değişken | Değişken |
Komisyon | Yok | Yüksek | Orta |
Karşı taraf | Bireysel likidite sağlayıcıları | Ağ katılımcıları | Bireysel likidite sağlayıcıları |
Piyasa Derinliği | Yok | Var | Bazen mevcut |
Giriş eşiği (minimum yatırım) | Düşük | Yüksek | Orta |
Spread | Yüksek/Orta | Düşük | Orta/Düşük |
A-Book ve B-Book brokerler birbirinden nasıl ayrılır
ECN, STP, DMA modelleri için A-Book brokerinin özellikleri:
- Emir yürütme türü - Piyasa Yürütme.
- Spread değişkendir. Sabit spread, broker veya likidite sağlayıcının en iyi fiyata komisyon eklemesi anlamına gelebilir.
- Yeniden kotasyon yoktur (nadiren yalnızca STP brokerlerinde gözlemlenebilir).
- Kayma hem negatif hem de pozitif yöndedir.
- Kullanılabilir işlem stratejilerinin sınırı yoktur. ECN brokerleri, yüksek frekanslı işlem stratejilerini teşvik eder ve algo işlemler için sunucu kapasiteleri sağlayabilir.
2.5. MTF (Çok Taraflı İşlem Tesisi)
Çok Taraflı İşlem Tesisi, ECN modeliyle pek çok ortak noktaya sahip olan en güncel emir işleme ve yürütme sistemidir. Bir MTF platformunun tipik özellikleri:
- MTF, emir yürütme zincirindeki karşı taraflar değildir. ECN'ler gibi, MTF'ler de statülerine (bireysel yatırımcı veya piyasa yapıcı) bakılmaksızın yalnızca piyasa katılımcılarını birbirine bağlar.
- MTF platformları, ECN'lerden farklı olarak kotasyon sağlayıcılarıyla (Reuters, Bloomberg) çalışmaz ve arz/talep esas alınarak gerçek zamanlı kotasyonlar oluşturur.
Forumlarda MTF ve ECN arasındaki temel farka ilişkin tartışmalar var. ECN platformları 90'lı yıllardan beri mevcut, MTF sistemi ise genellikle 2010'da ortaya çıkan LMAX platformuyla ilişkilendiriliyor. Kendisini Currenex tarzı bir platform veya broker olarak sunuyor. Öyle görünüyor ki LMAX, ECN teknolojisini biraz değiştirdi ve buna MTF adını verdi. Bununla birlikte, ECN modeli profesyonel işlemlerde hala en yaygın ve popüler modeldir.
Ve son olarak en önemli soru. Yukarıdakilerin hepsini neden bilmeniz gerekiyor? Yatırımcının karı spreade (boyutu veya türü – sabit veya değişken), emir gerçekleştirme hızına ve brokerin güvenilirliğine bağlıdır. Bankalararası piyasada kotasyonlar, işlemin piyasaya ne kadar hızlı aktarıldığına bağlı olarak emrin gerçekleşeceği fiyatı milisaniyeler içinde değiştirir.
- ECN modeli en yüksek emir yürütme hızına sahiptir. Burada brokerin kâr marjı olmadığından nispeten dar bir spread olur, ancak işlem gören her lot için bir komisyon söz konusudur.Bu tTeknolojinin pahalı ve uygulanması zor olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla bu model öncelikle hıza değer veren ve brokerin karşılamaya yetecek işlem hacmine sahip olmasını isteyen profesyonellerin ilgisini çekecektir.
- DMA ve STP modelleri, kariyerine yeni başlayan ve deneyim kazanmakta olan forex yatırımcılarına uygun olacaktır. ECN modeli işlemlerin gizliliğini sağladığından büyük bankalar en iyi kotasyonları sunmak konusunda isteksizdir. Brokerlerin belirli sağlayıcılarla sözleşmeleri olduğu DMA ve STP modellerinde rekabet, likidite sağlayıcılarını daha iyi koşullar sunmaya zorluyor. Bu nedenle teorik olarak DMA modelinin ECN'ye kıyasla daha iyi spreadlere sahip olması gerekir. Uygulamada, alınan komisyon nedeniyle ECN ve DMA'daki işlem maliyetleri nispeten aynıdır.
- ECN modeli tam bir piyasa derinliği sağlar.
ECN'nin mükemmel bir model olduğunu söyleyemem. STP veya DMA'nın en iyi forex broker modelleri olduğunu da söyleyemem. Her modelin emir yürütme hızı, işlem maliyetleri ve kaymalar açısından artıları ve eksileri var. Her iki modeli de denemenizi ve yatırım tarzınıza ve işlem sisteminize en uygun olanı seçmenizi tavsiye ederim.
Şahsen LiteFinance ile çalışıyorum. A-Book hibrit modeli üzerinde çalışan lisanslı, denetime tabi bir broker. Yatırımcılar klasik yatırım hesapları (Classic, STP modeli) ve profesyonel ECN hesapları arasında seçim yapabilirler.
Her işlem hesabı türü için sağlanan işlem koşulları hakkında daha fazla bilgiyi buradan edinebilirsiniz. ECN spesifikasyonunu burada, Klasik hesap spesifikasyonunu burada bulabilirsiniz.
Artık emir yürütme modelleri hakkında en azından genel bir anlayışa sahip olduğunuzu umuyorum. Hala sorularınız varsa, yorumlara yazın, cevaplamaktan memnuniyet duyarım. İşlemlerinizde başarılar dilerim!
Not: Makalemi beğendiniz mi? Makalemi sosyal ağlarda paylaşın: bu en iyi “teşekkür" olur :)
Faydalı bağlantılar:
- Güvenilir bir forex şirketi burada ile çalışmayı denemenizi öneririm. Sistem, kendi başınıza işlem yapmanıza veya dünyanın her yerinden başarılı işlemcileri kopyalamanıza olanak tanır.
- LiteFinance platformunda 50% para yatırma bonusu almak için BLOG promosyon kodumu kullanın. Yatırım hesabınıza para yatırırken bu kodu ilgili alana girmeniz yeterlidir.
- İşlemciler için Telegram sohbet: https://t.me/litefinance. Sinyaller ve işlem deneyimini paylaşıyoruz
- İşlemciler için kaliteli analizler, Forex incelemeleri, eğitim makaleleri ve diğer faydalı şeyler içeren Telegram kanalı https://t.me/litefinance

Bu makalenin içeriği yazarın görüşünü yansıtır ve LiteFinance şirketinin resmi pozisyonunu yansıtmaz. Bu sayfada yayınlanan içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve 2014/65/EU Direktifi kapsamında yatırım tavsiyesi olarak değerlendirilmemelidir.
Telif hakkı yasasına göre, bu makale fikri mülkiyet olarak kabul edilir ve bu da izinsiz kopyalanması ve dağıtılmasının yasak olduğu anlamına gelir.